Yelken ve direk bir tahta gemi
Uçsuz maviliğe başkaldırır ve götürür beni
Suyun dibi ne gariptir
Nefesimi keser mavinin renkleri
Yüzüm gülmeye dönük son nefesimden bir önceki
Rüyadan gemiye dönüşüm
Kalemi alışım
Kağıt ve güneş
Boşlukta sesler
Mavi kaybolmadan yüreğimden
Yazıya bunlardır son dökülenler
Karanlıkta hezeyanlar tahtanın üstüne uzanmışım
Uzanıp içime kıvrılmışım
Kükreyişler
Dalgalar ve siyah pelerinler
Yanlızlık kendimi bulamadan geçen bin yıl saatler
Sabaha kitlenmiş benliğim
Bu sefer de sabaha çıkabilecek miyim
Fırtınada sahibine kurban ettiğim
Gemim direğim ve yelkenim
Sabahın kör ufkunda bir vücut
Belleği yitik
Mavilikler çölünde yenik ve bitik
Yüzünde gülümseme dün geceden kalan
Tahtaya tutunmuş sorar gibi yok mu kurtaran
şiir siir şiirler siirler vesaire
21 Eylül 2008 Pazar
15 Eylül 2008 Pazartesi
Emir Ediyorum
Emrediyorum
Dudaklarım...
Gülmezsen gözyaşın niye
Şu an konuşma vakti değil
Gözlerin kulakların ve dudaklarım arkası sessiz
Ki aman güzelim sessizlik sakın uyanmasın
Bana o lazım değil
Dudaklarım lazımsın
Emretmem adettendir
Yani adettendir işte
Kendine bile gül
Emreden sensin be
Bana sustur diye
Şimdi kavga etme vakti değil
Sen etsen de uymam sana
Dur vakit geçmeden
Tam demindeyiz hadi
Başka delilik vaktimiz kaldı mı kimbilir
Uçarılık çağımız geçti
Geçmez olası
Ah geçmez olası
Dudaklarım yalvarıyorum bana uysun
Beni uydursun kaçırsın zindanından kara günün
Bana duymak gerek
Kirimi yıkamak
Her gün ne çok emir altındayım
En ağırından kabulleniş
Bile bile uyuşukça
Bu mudur ben
Ben kimki
Aynadaki yüz
Ve onun kalp pompası
Bırak et sınırlarının dışındakileri
Bak ama delerek
Eskiden yapardım
Suskun zamanlarda yapardım
O zaman sus derdim susardı sen coşardın
Senden hiç korkmazdım
Sen de benden tiksinmez
Beraber ağlardık
Kalbim
Emrediyorum
Dudaklarımın içindesin
Beynimin ters yörüngesindesin
Yalvarıyorum
İtirafımdır
Dudaklarım...
Gülmezsen gözyaşın niye
Şu an konuşma vakti değil
Gözlerin kulakların ve dudaklarım arkası sessiz
Ki aman güzelim sessizlik sakın uyanmasın
Bana o lazım değil
Dudaklarım lazımsın
Emretmem adettendir
Yani adettendir işte
Kendine bile gül
Emreden sensin be
Bana sustur diye
Şimdi kavga etme vakti değil
Sen etsen de uymam sana
Dur vakit geçmeden
Tam demindeyiz hadi
Başka delilik vaktimiz kaldı mı kimbilir
Uçarılık çağımız geçti
Geçmez olası
Ah geçmez olası
Dudaklarım yalvarıyorum bana uysun
Beni uydursun kaçırsın zindanından kara günün
Bana duymak gerek
Kirimi yıkamak
Her gün ne çok emir altındayım
En ağırından kabulleniş
Bile bile uyuşukça
Bu mudur ben
Ben kimki
Aynadaki yüz
Ve onun kalp pompası
Bırak et sınırlarının dışındakileri
Bak ama delerek
Eskiden yapardım
Suskun zamanlarda yapardım
O zaman sus derdim susardı sen coşardın
Senden hiç korkmazdım
Sen de benden tiksinmez
Beraber ağlardık
Kalbim
Emrediyorum
Dudaklarımın içindesin
Beynimin ters yörüngesindesin
Yalvarıyorum
İtirafımdır
13 Eylül 2008 Cumartesi
çıkış kapısı
Kapının eşiğinden uzaklara
Kapıdan görülmeyeceğim düşlerin ötesine
Kilitlerin ve hatta sandıkların ve dahi karanlığın
Büyüsüne
Tüm kapılarımı kapattım.
Karanlığı saran gölgeler
Karanlığım olan gölgeler
Yine benim rengim oldu
Benim karanlığım
Kapkara
Aşikar oldu
Kapıdan görülmeyeceğim düşlerin ötesine
Kilitlerin ve hatta sandıkların ve dahi karanlığın
Büyüsüne
Tüm kapılarımı kapattım.
Karanlığı saran gölgeler
Karanlığım olan gölgeler
Yine benim rengim oldu
Benim karanlığım
Kapkara
Aşikar oldu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)